Travmaya maruz kalmış biri, ya akut yerleşimli bir kaygı tepkisi gösterir ve bu süreç genelde bir kaç hafta sürüp geçer ya da kişide travma sonrası stres bozukluğu görülür. Travma sonrası stres bozukluğu, kişinin travmaya karşı vermiş olduğu patolojik bir anksiyete cevabıdır.
Travma kişiyi fizyolojik, psikolojik ve başka birçok açıdan ciddi anlamda etkiler. Travmanın etkilerini konuşmadan önce bir araştırmadan bahsetmek istedim. Travmalar bireysel veya gruplar halinde yaşanabilmektedir, toplu olarak yaşanan travmatik olaylarda kişiler aynı travmatik olaya maruz kalırlar fakat bazılarımız bunu akut stres tepkileri ile atlatırken bazılarımızda neden travma stres bozukluğu tepkisi görülür ? Tam olarak bunun cevabını bulmak için yapılan bu araştırmada travma sonrası stres bozukluğu geçiren ve geçirmeyen kişilerin beyinleri karşılaştırılmıştır. Kişilerin travma yaşamadan önceki beyinleri karşılaştırıldığında 3 nokta farklılık göstermiştir.
Travma sonrası stres bozukluğu geçirenlerin normalden daha küçük bir hipokampuse sahip olduğu, normalde de dürtü kontrolünü iyi yönetemedikleri ve insulanın ve amigdalanın bu kişilerde normalde çalıştığından daha fazla çalıştığı gözlemlenmiştir. Eğer kişi bu üç özelliği taşıyorsa, travma ile karşılaştığında travma sonrası stres bozukluğu geçirme şansı çok yüksek olmaktadır.
Travma sonrası stres bozukluğunun kişileri ciddi anlamda etkilediğinden bahsetmiştim bu olumsuz değişiklerden biri bellek üzerinde gerçekleşir. Travma sonrası stres bozukluğu yıllarca sürebilen bir olaydır ve bu süre boyunca kişinin kanında yüksek düzeyde stres hormonları dolaşır. Yıllar boyunca stres hormonları, hipokampal sinir hücrelerininin dendritlerinin hasarlanmasına neden olur, dendritler de geriye dönüp sinir hücresini hasarlar ve yavaş yavaş yıllar içinde hipokampüsün sinir hücreleri (nöronları) ölür ve hipokampus küçülür. Hipokampus uzun sureli belleğe kayıt yapan çekirdeklerdir bunların hasarlanması kişinin bellek işleyişini bozmaktadır.
Travmatik durumlarda beynin bilgi işleyişi normalden farklı çalışır, çevreden gelen görsel, işitsel ve bedensel bilgiler kısa yoldan hipokampuse ve amigdalaya gider bu bilgiler henüz işlenmemiş ve çok hızlı bir şekilde iletilmiş ham bilgilerdir. Bu işlenmemiş korku duygusu kişide düğümlenip kalır ve bu da travmaya neden olur. Milisaniyeler içinde işlenmiş bilgiler de gelir ama bu bilgiler gelmeden hemen önce amigdaladan ve hipokampusten gelen bilgiler uzun süreli belleğe kaydedilmiş oluyor ve bu da kişinin belleğinde çarpıklıklar yaşamasına neden olmaktadır. #travma #beyin #anksiyete #psikoloji
Comments