‘’Uzun süredir görüşemediğiniz arkadaşlarınızla buluşmak için hazırlanıyorsunuz. Heyecanlısınız, giyeceğiniz kıyafetleri özenle seçiyor, görüşemediğiniz o süreçte hayatlarında ne gelişmelerin olduğunu çok merak ediyorsunuz. Sizin de kendi hayatınıza dair anlatacak çok şeyiniz var. Buluşma yerine gidiyorsunuz, sizi gördükleri anda ‘ne kadar çok kilo almışsın.’ Tepkisiyle karşılaşıyorsunuz. Masadaki herkes vermesi gereken o 5 kilodan bahsediyor. Takip ettikleri influencerların fiziklerini yorumluyorlar, kendinizi yetersiz hissediyorsunuz. Heyecanlanarak çıktığınız eve yetersizlik hisleriyle dolu dönüyorsunuz, vermeniz gereken 5 kilo var!’’
Daha önce hiç diyet yaptınız mı? Yemekleri kalorilerine göre ‘iyi’ ve ‘kötü’ olarak sınıflandırıyor musunuz? Ya da aynada baktığınız beden sizi mutlu etmek yerine yetersiz mi hissettiriyor? Araştırmalara göre tüm bu sorun ve sorular modern dünyanın, özellikle sosyal medyanın hayatımızın her alanını etkilemesiyle birlikte oluşan diyet kültürü ve beden algımızla ilgili olabileceğini gösteriyor.
Peki nedir bu diyet kültürü?
Diyet kültürü zayıf olanın iyi, kilolu olanın kötü olarak kabul edildiği bir sistemdir. Bu kültür zayıf insanları sağlıklı, kilolu insanları ise sağlıksız olarak kabul eder. Diyet kültürü genellikle ince beden tipini öne çıkarır ve ‘ideal beden’ algısı yaratır. Bu standartlara ulaşamayan bireyler ‘eksik, yetersiz’ gibi görüldüğünden ‘ideal beden’olmayan bireylerde bedenlerini sevmeme, özgüven kaybı ve yetersizlik hissi oluşabilir.
Diyet yapmak genellikle bizlere sağlıklı olmayı çağrıştırsa da diyet kültürü kilo vermek için insan sağlığını bozan davranışları görmezden gelir. Diyet kültürü insanların bedenlerinin ihtiyaçları olan temel yiyeceklerden de uzaklaştırır ve yemekleri ‘iyi’ ve ‘kötü’ olarak sınıflandırır. Bu durum yeme bozukluklarına sebep olabilir. Bu kültür bizim kim olduğumuza iç dünyamızın güzelliklerine bakarak değil de kıyafet bedenlerimizi ölçerek karar verir.
Dondurma yememeliyim, çok kalorili. Bugün kaç kalori aldım? Hemen vermeliyim!
Bugün sadece salata yedim, bu yüzden sağlıklı beslendim.
Pazartesi günü diyete başlıyorum, sadece su içeceğim! Bu kez kesin kilo vereceğim.
Bu çay bir haftada tam 7 kilo verdiriyormuş. İnstagram’da gördüm!
Emre ne kadar zayıflamış, çok sağlıklı görünüyor!
Küçükken ailemizden birisinin diyette olduğunu hatırlamayan var mı? Aslında farkında olmadan direkt bu kültürün içerisine doğuyoruz. Buradaki örnekler gibi diyet kültürü hayatımızın her alanında karşımıza çıkar ve biz farkında olmasak da diyet kültürü bizi kendi dünyasının içerisine alabilir.
Son olarak, her diyet ve zayıflık sağlıklı olmak anlamına gelmiyor. Her insanın ‘sağlıklı’ olduğu kilosu farklıdır. Örneğin bir insanın en sağlıklı olduğu kilo 60’ken başka birinin 80 olabilir. Diyet kültürü bizlere tek bir beden imajı yaratır ve o hayata ulaşmamız gerekiyor gibi düşünmemizi sağlar. Başkalarının hayatlarını taklit eder, kendi iç dünyamızın ve bedenimizin istediklerini göz ardı ederek yaşamamıza sebep olur. Burada unutmamamız gereken şey hayat farklılıklarıyla güzeldir ve her insan ve her beden kendine özgüdür.
Comments